Milli Takım'ın ''Güneş''i Erken Battı
Milli Takım turnuva öncesi beklentilerin çok çok altında kalarak turnuvayı tamamladı. Burada bizleri üzen elenmek ve skorlardan çok; mücadele ve oyun olarak hiçbir şey vermeden turnuvanın en kötü takımı izlenimiyle, sıfır çekip, averaj takımı olarak bunu yaşamak.
Yazar: Hüseyin KILAVUZ
Milli Takım turnuva öncesi beklentilerin çok çok altında kalarak turnuvayı tamamladı.
Burada bizleri üzen elenmek ve skorlardan çok; mücadele ve oyun olarak hiçbir şey vermeden turnuvanın en kötü takımı izlenimiyle, sıfır çekip, averaj takımı olarak bunu yaşamak.
Gerçekleri konuşmak gerekirse Türk halkı üç maçı izlerken hep bir umut ışığı aradı. Ama her maç ayrı bir eziyete dönüştü.
Tüm maçlarda mücadele anlamında ezildik, sınıfta kaldık. Teknik, taktik konuşacak, performans değerlendirmesi yapacak bir done veremedik bile…
Turnuva öncesinde ilk hedef gruptan çıkmaktı. Ama böylesi bir hezimeti kimse kâbuslarında bile göremezdi herhalde…
Neden böyle oldu?
Bu soruyu herkes kendisine sorup sigaya çekmeli kendini…
Öncelikle bizler taraftarlar ve basın… Çok mu büyüttük acaba gözümüzde bu kadroyu… Kötülük mü ettik onlara güvenerek. Oyuncuların kendilerini dev aynasında görmelerine mi neden olduk.
Bunu yapmakta üstümüze de yoktur. 2016 da bunu yaptık mesela…
Her kafa kaldıran genç oyuncu içinde bunu senelerdir yaparak onların hiçbir zaman bekleneni veremeyecek olmalarını da sağlamadık mı?
Hırsızın hiç mi suçu yok?
Oyuncular hiç kendine yakışan mücadeleyi veremedi. Kendilerini gerek fiziksel, gerek mental olarak turnuvaya hazırlayamamışlar.
Gösterdikleri performanstan utanmalılar!
Hiç onların kalitesinde, seviyesinde bir oyun ve mücadele izlettirmediler bizlere…
Hepsinin unutmak isteyecekleri, kariyerinde kara bir leke olarak kalacak bu günler…
Umarım bu yük onların kariyerlerinde düşüşe sebep olmaz. Gökten yeni birileri üç ay içinde inmeyeceğine göre, onlara eylülde başlayacak elemelerde ve umarım gideceğimiz(!) Dünya Kupasında ihtiyacımız olacak.
Umarım bize bu performansı unutturmak adına gayretli olurlar…
Ama bu kadro bu performansı verecek kadar kötü bir kadro muydu?
İşte burada da turnuva öncesi genç kadromuz için en tecrübeli ve biçilmiş kaftan gördüğümüz; buraya gelişin bence mimarı Şenol Güneş’e geliyor konu…
Biz ona çok güveniyorduk. Yaptıklarına bakarak, yaparsa o yapar diyorduk…
Ama olmadı. Bu kez bizi çok üzdü. Kendisinin de dediği gibi bu onun başarısızlığıdır.
Kamuoyunda kendisine yükleniliyor. Başarısızlığın sebebi olarak onun kadro seçimi, oyuncu tercihleri, oyuna yaptığı müdahaleler, taktik sabitliği, bazı oyuncuları hiç düşünmemesi vs. gibi durumlar gösteriliyor.
Ne yazık ki bu eleştirilerin birçoğu yerden göğe kadar haklı…
Nasıl ki başarılar onun olduysa, başarısızlıkta en başta onundur.
Hoca’nın kendisinin de dediği gibi hesabını gerekli yerlere vermeli ve gerekeni yapmalıdır.
Yine hoca’nın dediği gibi; bu jenerasyon bizi on yıl taşır. Ama on yıl az bir zamandır da…
Bizim zaten kaybedilmiş çokça zamanımız olduğundan, bu jenerasyonda treni kaçırmamalıyız, bu oyuncu grubunu harcamamalıyız.
Turnuva ne olur?
Bizden geçti…
Artık Türkiye turnuvada yok. Bizlerde sadece dış kapının dış mandalı, izleyici konumunda kişileriz.
O açıdan turnuvaya eski heyecanlı bakıştan ziyade bir futbol gösterisi gibi bakacağız. Tıpkı senelerce katılamayıp dışarıdan izlediğimiz gibi…
Kimler iyi gidiyor: İtalya, Belçika, Hollanda gruplarında puan kaybı yaşamayan takımlar.
Birde ölüm grubu var oradan çıkan zaten doğal favori olur. Kimler bunlar: Fransa, Almanya, Portekiz.
Bu takımlar çeyrek final ve yarı final görebilecek takımlar. Aralarına eklenen sürprizler olur mu, bilinmez. Ama ben çok ihtimal vermiyorum.
Ama şu ana kadar oynanan maçlar ışığında da kendi fikrimi sizlerle paylaşacak olursam; İtalya bu turnuvayı bence rahat kazanır.
Dış kapının dış mandalı olarak fikrim budur.
Vesselam.
HABERE YORUM YAZIN
DİĞER MİLLİ TAKIMLAR HABERLERİ