Hüseyin Kılavuz'un kaleminden; ''ADAM GEÇİRMEZLER''
Orta saha günümüz modern futbolunda oyunun merkezi ve çözüldüğü alan olarak görülüyor. Merkezde oyuna sahip olan ve istediklerini yapabilen takımlar rakiplerine üstünlük sağlıyor. Tüm övgüyle bahsedilen taktisyen hocalar oyunlarını bu düstur üzere planlıyor.
Yazar: Hüseyin KILAVUZ
Orta saha günümüz modern futbolunda oyunun merkezi ve çözüldüğü alan olarak görülüyor. Merkezde oyuna sahip olan ve istediklerini yapabilen takımlar rakiplerine üstünlük sağlıyor. Tüm övgüyle bahsedilen taktisyen hocalar oyunlarını bu düstur üzere planlıyor. Bu açıdan oyunun kazanıldığı ve düğümün çözüldüğü alan orta saha olarak kabul görüyor.
Milli Takımımıza baktığımızda orta saha olarak model futbolun gereği olan oyunun her iki yönünü de oynayabilecek kalitede bir oyuncu havuzu görüyoruz.
Bugün ben 6-8 olarak tabir edilen oyuncularımız üzerinde durmak ve orta sahayı 6-8 oynayabilenler ve 8-10 oynayabilenler olarak iki parçada ele almak istedim.
Konumuz olan 6 ve 8 pozisyonlarını oynayabilen oyuncu grubu içinde kadroya gelenler kadar kadroda yer almadığı için gündemde olan birçok isimde söz konusu. Bunları tek tek isim bazlı olarak değerlendirmeden bir kalemde sayacak olursak: Salih Uçan, Berat Özdemir, Hakan Arslan, Emre Kılınç, Mert Hakan Yandaş, Berkay Özcan ve son kadrodan çıkarılanlardan olan Mahmut Tekdemir bu isimlerin en öne çıkanları.
Bu isimlerin hepsine kadroda yer verilebilirdi. İçlerinde kadroda olan bazı isimlerden daha fazla forma şansı bulmuş veya oyuna, skora daha fazla etki etmiş isimler var. Ama bu bir hoca tercihidir. Şenol Hoca kafasında kurguladığı oyun ve takım için kendisince daha uygun olan tercihlerde bulunmuştur.
Kadroda yer alan oyuncularla, kadroda yer bulamayan oyuncular arasında kesinlikle siyah ile beyaz gibi bir fark son konusu değildir. Bu tercihler ifade ettiğim gibi çok ince nüanslara dayanmaktadır. Tabi ki Şenol Hoca’nın kafasında kurduğu oyunu bizim tam olarak bilme şansımız yok. Ama bize onun gibi bir tecrübeye bu konuda güvenmek düşer.
Dorukhan Toköz: Beşiktaş’a geldiği sene çok iyi bir sezon geçerdi ve beklentileri oldukça yükselti. Ama ikinci sezonunda ağır bir sakatlık yaşadı ve epeyce futboldan uzak kaldı. Bu sezon iyi bir geri dönüş yapması beklenirken, yeni sözleşme görüşmelerinde yaşanan anlaşmazlıklarında etkisiyle kafası karışık gözüktü. Sahadayken fena görüntü vermedi. Ama gerek yönetimsel, gerek taktiksel sebeplerle ilk 11 oynama sayısı seviyesinin altında kaldı.
Şu an içinde herhangi bir kulüple sözleşme imzalamış değil ve belki de turnuvada kaderini çizecek. Bu açıdan turnuva kendisi için çok önemli durumda. Forma şansı bulduğunda kendini göstermek isteyecektir. Zaten kumaşı kaliteli bir oyuncu… Katkı yapacağını düşünüyorum.
Okay Yokuşlu: 6 numara eşittir, Okay Yokuşlu. Kadromuz içerisindeki 6 numara tanımına en uygun ve o pozisyonun en güçlü adayı kendisidir. İlk 11 için en şanslı gördüğüm isimlerden birisi.
Yıllardır üzerine koyarak gelen bir performansı var. Altay, Kayserispor, Trabzonspor, Celta Vigo ve son olarak Celta’da az forma şansı bulduğu için West Bromwich…
Takımı küme düşmüş olsa da Okay orda sağlam bir görüntü çizdi ve bu turnuvayla birlikte bir çıkış arayacaktır. Burada kendini göstererek, yeni bir meydan okumaya başlayabilir.
Orkun Kökçü: Kadroda bulunan en geç isimlerden birisi. 20 yaşında olmasına rağmen Hollanda da yaklaşık üç sezondur forma şansı buluyor. Yani yaşına göre tecrübeli bir isim. Kendisinden beklentiler çok yüksek. Bu turnuvada o beklentilerin en büyük adımlarından birisi. Forma şansı bulduğunda bu adım için gerekeni yapacaktır.
Kalitesi, tekniği 6-8 özelliği taşıyan diğer oyuncularımıza nazaran yaşına göre daha yukarıda gözüküyor. O açıdan belki bu turnuvada çok büyük bir baskı ile yüklenememek gerekir. Ama gelecek için en merak ettiğim isimlerden.
Taylan Antalyalı: Taylan gerçekten bir çalışkanlık örneği… Şu an giydiği Milli forma, Galatasaray’da bulunduğu konum kendisinin tırnakları ile kazıyarak geldiği bir nokta. Bu senenin başında beklenmeyen şekilde formayı aldı ve gösterdiği performans ile Milli Takıma kadar yükseldi. Bu turnuvada yer alması çok önemli ve bulunduğu konumun bir seviye üstüne çıkmak içinde bir şans…
Taylan hep kullanılan ‘basit oynamak’ tabirini çok güzel bir şekilde sergiliyor. ‘Basit oynamak zordur.’ klişe bir laf değildir. Aslında zor şeyleri basit yaptığı için bize onu kolay gösteriyor. Sahada çok görünmeden, ön plana çıkmadan neticeye baktığınızda koşu mesafesinde, ikili mücadelelerde, rakip ataklarını kesmede, oyunun kuruluşunda, pas rakamlarında gibi birçok istatistikte üstlerde yer alıyor. İşte bunu yapanlar futbolun gizli kahramanlarıdır.
Ayrıca Taylan için, aynı Umut Meraş’ta olduğu gibi 48 Spor olarak yakından takip edeceğimiz oyunculardan olduğunu da hatırlatmak isterim.
Ozan Tufan: 8 numara eşittir, Ozan Tufan.
Günümüz futbolunda çift yönü oynayan orta sahalar değerli durumdadır. Bunu yapan oyunculara baktığımızda genel olarak savunma-hücum dengesinde hep terazinin bir yönü azda olsa ağır gelir. Bu oyuncu meziyetlerine göre de farklılık gösterir.
Ama bu savunma-hücum dengesi ne kadar birbirine yakınsa bu oyuncu 8 numara dediğimiz pozisyon için günümüz futbolunda idealdir, uygundur.
İşte Ozan Tufan kadromuz içindeki orta saha oyuncuları arasından bu terazi küfelerinin birbirine en yakın olduğu isim diyebiliriz. Bu açıdan da ilk 11 de, 8 numara pozisyonunda en yüksek forma şansı kendine aittir.
Ozan Tufan değerlendirmek çok uzun sürebilir. Çünkü inişleriyle, çıkışlarıyla; 26 yaşında olmasına rağmen çok uzun süredir Süper Lig ve Milli Takım seviyesinde oynamasıyla serüveni epeyce uzun…
Ama bu turnuva özelinde de onun için bir transfer beklentisi var ve bu açıdan kariyerine Avrupa’da devam etmeyi düşünen Ozan için bir vitrin olacak.
HABERE YORUM YAZIN
DİĞER MİLLİ TAKIMLAR HABERLERİ