15-06-2016 Berkay Göcekli

Avrupa Futbol Şampiyonası'nda gruplarda ilk maçlar tamamlandı ve bizim için çok üzücü bir tablo ortaya çıktı

 

Avrupa Futbol Şampiyonası'na kaybederek başladık, peki bu bizim için sürpriz oldu mu? Tabiki de olmadı. Neden diye soracak olursanız katıldığımız tüm büyük turnuvalarda 96, 2000, 2002, 2008 vs. hepsine kaybederek başlamıştık ki 2016'da da bu istatistiği bozmadık ve bu alanda tek olduk. 

 

Şimdi gelelim performansımıza tabi ortada bir performans görebilirsek, bütün grup maçlarını izledim ve şu üzücü sonuca vardım. Rakibine en çok boyun eğen takım bizdik. Oyun anlamında hiçbir şey ortaya koyamadık, Hırvatistan adeta bizi savunmaya hapseden bir oyun ortaya koydu. A Millilerimizin akılda kalan tek ismi Ozan Tufan oldu, hem tek net pozisyonumuzun sahibi olduğu için hem de yediğimiz golde Modriç'in rahat şut vurmasını engellemek için baskı yapmak yerine ''saç düzeltmeyi'' tercih ettiği için. Ben zaten Ozan'ın saçına başına takılmaktan ziyade kilosuna takılmış biriyim. E be çocuk Avrupa Şampiyonası'na geliyorsun 1-2 kilo vereydin ya! Benim bile kelimelerim Ozan'a odaklandı, neyse değerlendirmeme döneyim. Bizim orta sahamız Modric ve Rakitic gibi topa çok çabuk yön verecek isimleri durdurabilecek bir yapıda değildi. Bunu yapabilecek tek adam olan Mehmet Topal'ın  savunmada oynaması büyük bir hata. İleride tek forvet olarak Cenk ile başlamamıza bir şey diyemem ancak Arda, Oğuzhan ve Hakan'ın turnuvaya çok kötü bir başlangıç yapması Cenk'in istediği topları alamamasına neden oldu. İkinci yarıya Volkan-Oğuzhan değişikliği ile başlayan Fatih Hoca, takımı atağa çıkartmak için elindeki en iyi kozlarından birini sahaya sürdü. İlk başlarda Volkan epey bir etkili gözüksede art arda yaptığı top kayıpları onu oyundan bir hayli düşürdü. Fatih Hoca tahminimce soyunma odasında rakibe agresif olun ve topa hükmedin talimatı vermiş olsa gerek, ancak bizimkiler agresifliği sertlikle karıştırınca Hırvatları sahada dövercesine hamleler yaptık. Özellikle Volkan'ın, Srna'ya yaptığı hareket, net kırmızı kartlık hareketti. Allahtan hakem oyuncularımıza kırmızı kart tercihini kullanmadı.  Arda-Burak değişikliği pek bir etki yaratmadığı için ona değinmeden geçiyorum. Ve o an gelmişti tribünler birden alkışlamaya ve o ismi haykırmaya başlamıştı ''EMRE'' evet şampiyonalardaki en genç oyuncumuz değişiklik için bekliyordu. Cenk-Emre değişikliği oyuna ufak çaplı bir hareket kazandırsada mağlubiyeti önleyemedi. Bizim için bu maçtaki tek kazanç Emre Mor'un yaşına rağmen kendine duyduğu güvendi.

 

 

Boğalar Epey Zorlayacak

Hırvatistan'a karşı çıktığımız oyun düzeni ve anlayışı boğaları kırmızı görmüşcesine iştahlandırır. Özellikle bir isim varki  ''Adı İniesta, tüm rakipler yasta'' onu durdurabilecek tek isim ise Topal, bu yüzden Topal'ı savunmada değil liberoda kullanmak gerek. Savunmadaki tercihimizin Semih-Balta ikilisinden yana olması daha mantıklı olur, birbirlerini iyi tanıyan iki stoper daha az risk teşkil eder. Kanatlardaki tercihlerimizden birinin  Olcay Şahan olması gerektiğini düşünüyorum, savunmaya yardıma gelmekten çekinmeyen bir isim. Olcay sağda, Arda solda, forvet arkası Çalhanoğlu, forvette Burak, orta sahada Selçuk ve Topal ikilisi. Bekler Gökhan ve Caner. Bu 11 ile çıkarsak ispanyollara karşı daha iyi bir şansımızın olacağını düşünüyorum. Oyun gidişatına göre Emre ve Volkan Şen tercihleri yapılabilir. İspanyollar, Çek Cumhuriyeti'ne karşı gol bulmakta zorlansalarda, İniesta'nın ortasında Pique affetmedi. Kimin ortasında? İniesta'nın! Aman Haa! İnesta'ya dikkat. Mücadele yoksa, puanda yok!

 

 

Rakibine Ezilen Tek Ekip: TÜRKİYE

Grup maçları oynandı sürpriz sonuçlar ortaya çıktı. Mesela Kuzey İrlanda, şampiyonanın en zayıf halkası olarak görülüyordu, bana göre Polonya maçında gösterdikleri performans hiç yabana atılacak cinsten değildi. Dünya'nın en iyi forvetlerinden biri olarak gösterilen Lewandowski'ye tek bir şut atma fırsatı vermediler. Tabi bu Polonya karşısında mağlubiyeti önleyemedi ama, rakibini iyi analiz edebilen bir takım olduğunu bizlere gösterdi. Turnuvanın en yaşlı ekibi Yeşiller(İrlanda), İsveç karşısında harika bir oyun ortaya koydu. Yaşlıyız biz az dinlenelim demeden, attılar deparları. Zlatan'ı durdurabildikleri kadar durdursalarda, talihsiz bir şekilde Zlatan İbrahimovic'in topunu kendi kalelerine atarak sahadan beraberlikle ayrıldılar.  Macaristan, güçlü Avusturya karşısında ikinci yarıda ortaya koydukları muhteşem oyunla rakibini 2-0'lık skorla devirdi ve büyük bir sürprize imza attı. İzlanda, yıldızlar topluluğu Portekiz'i fizik güçleriyle yıprattı ve Avrupa Şampiyonası'nda ilk kez yer almalarına rağmen puanı ilk maçta kaptı 1-1.

 

Turnuvanın gizli favorisi Belçika, ilk maçta İtalyan savunmasını geçemedi ve son dakikalarda 2. golü yiyerek kötü bir başlangıç yaptı. Bana göre kadro kalitesi olarak Belçika bu gruptan çıkar. Şöyle diğer maçları da göz önüne getirdim, galiba üzücü olan şu ki rakibine en çok ezilen ''Bizdik'' bee!

 

 Berkay GÖCEKLİ




Berkay Göcekli Diğer Yazıları
Çok Okunan Haberler